ÖZET
Zehir, vücuda belirli miktarda alındığında biyolojik sistemler üzerinde zararlı etki oluşturarak kalıcı hasara ya da ölüme neden olan maddelerdir. Zehirlenme olgularının medikolegal değerlendirmesinde, “Türk Ceza Kanunu’nda Tanımlanan Yaralama Suçlarının Adli Tıp Açısından Değerlendirilmesi” kılavuzunun “zehirlenmelerde yaralanma ağırlığının değerlendirilmesi” kısmındaki ölçütlerden yararlanılmaktadır. Kan gazı değerleri, bu ölçütler içinde yer almaktadır. Ancak kılavuzdaki değerlerin arteriyel mi yoksa venöz kandaki değerler mi olduğu belirtilmemektedir.
Olgumuz, yirmi altı yaşında erkek, Aralık 2014’de yasal makamın medikolegal değerlendirme isteği üzerine anabilim dalımıza başvurdu. Olgudan alınan öykü ve incelenen tıbbi kayıtlarda bilinen bir hastalığı olmadığı, Kasım 2014’de, farklı türde alkol tüketimi sonrası bulantı, kusma, baş dönmesi, el-ayaklarda uyuşma yakınmalarıyla toplum sağlığı merkezine başvurduğu öğrenildi. Burada yapılan muayenesinde genel durumu iyi, bilinci açık, koopere ve oryante bulunduğu, takip amaçlı Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi’ne sevk edildiği anlaşıldı. Sistem muayeneleri normal olarak değerlendirilen ve etil alkol zehirlenmesi tanısı konulan hastanın laboratuar incelemelerinde, kan alkol (etanol) düzeyi ve venöz kan gazı değerlerine bakıldığı, klinik izleminde sorun olmayan olgunun aynı gün taburcu edildiği tıbbi kayıtlarında gözlendi.
Yaralanma ağırlığını belirlemek için kullanılan kılavuzda, zehirlenme olgularının yaşamsal tehlike kriterleri arasında yer alan kan gazı değerlerinin arteriyel/venöz kaynaklı olup olmadığı belirtilmediğinden, olgunun medikolegal değerlendirmesinde güçlükler yaşandı.
Benzer olgularla karşılaşılacağı düşünülerek, bu olgu ile venöz kan gazı değerlerinin kılavuzda yer almasının medikolegal değerlendirmelerde yararı olup olmadığı tartışılacaktır.