ÖZET
Bu çalışmada, yeni kurulan bir Adli Tıp Polikliniğine ilk dokuz ayında başvuran şiddet mağduru olguların; sosyodemografik, tıbbi ve adli özelliklerinin irdelenerek, toplum sağlığı açısından ciddi bir sorun olan şiddetin önlenmesi ve adaletin daha etkin tesisi açısından uzmanların neler yapabileceğinin tartışılması amaçlanmıştır.
Çalışmanın yapıldığı adli tıp birimine kurulduğu ilk gün olan 22.09.2022 tarihi ile 22.06.2023 tarihi arasında ayaktan, kolluk nezaretinde ve konsültasyon ile başvuran şiddet mağduru olguların adli raporları retrospektif incelenip olgular; şiddet türü, yaş, cinsiyet, başvuru zamanı, bulgular, konsültasyonlar ve sonuç açısından değerlendirilerek verilerin istatistiki analizi yapılmıştır.
Yüz yetmiş iki mağdurun %58,7’sinin erkek, %41,3’ünün kadın cinsiyette, %89’unun 18-65 yaş grubunda olduğu, %63’ünün kolluk tarafından muayeneye getirildiği, %97,6 ile en sık fiziksel şiddet tespit edildiği, uygulayıcının en sık tanınmayan kişiler olduğu, eylemin en sık açık alanda gerçekleştiği, olguların %64’ünün ilk 3 saat içinde muayeneye getirildiği, %74,4’ünün basit tıbbi müdahale ile giderilebilir yaraları bulunduğu, kadınların sıklıkla ev içinde ve eş-partnerleri tarafından, erkeklerin ise açık alan ve işyerinde tanıdıkları kişiler tarafından şiddete uğradığı, olguların en sık psikiyatri kliniğine konsülte edildiği belirlenmiştir.
Şiddet mağduru bireylerin cinsiyet, yaş gibi demografik özellikleri, maruz kaldığı şiddet türü ve hastaneye başvuru süresi gibi faktörler, şiddet olaylarının değerlendirilmesinde önemlidir. Bu veriler, şiddetin önlenmesi ve mağdurlara uygun tedavi ve destek sağlanması için de iyi bir kaynaktır. Sıklıkla ilk başvurunun olduğu acil servislerde görevli hekimlerinin adli olguların yönetiminde karşılaşabileceği sorunlarda hastanede var ise adli tıp uzmanından destek alınmasının, adli boyutun da tıbbi boyut gibi multidisipliner şekilde yürütülmesinin olgunun yönetimi açısından faydalı olabileceği unutulmamalıdır.