Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalına Yansıyan Cinsel İstismar Olgularının ve Bu Olgular İçinde Çocuk İstismarı ve Mental Retardasyonun Değerlendirilmesi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Araştırma Makalesi
P: 5-11
Nisan 2009

Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalına Yansıyan Cinsel İstismar Olgularının ve Bu Olgular İçinde Çocuk İstismarı ve Mental Retardasyonun Değerlendirilmesi

The Bulletin of Legal Medicine 2009;14(1):5-11
1. Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı,
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 11.09.2008
Kabul Tarihi: 29.01.2009
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Cinsel istismar olgularında çok çeşitli etmenler söz konusu olup, bu çalışmada yetişkin-çocuk ve özürlü cinsel istismar mağdurlarının yoğunluk ve dağılımına dikkat çekilmek amaçlandı ve Anabilim Dalımıza Ocak 2000-Mart 2008 tarihleri arasında başvuran 205 cinsel istismar olgusu çalışma kapsamına alınarak değerlendirildi.

Olguların 78’i (%38) erkek, 127’si (%62) kadın olup 103’ü (%50.2) çocuktu. Çocukların en küçüğü 5, en büyüğü ise 18 yaşında olup, yaş ortalaması 14.03+3.56 olarak belirlendi. Çocuk olguların 48’i (%46.6) erkek, 55’i (%53.4) kız idi. 42 çocukta (%40.8) travma sonrası stres bozukluğu tespit edildi. 98 çocuğun (%95.1) istismar zanlıları yabancılardı. Okul çağına gelmiş olan 24 çocuk (%23.3) okuma-yazma bilmemekteydi. İstismara uğrayan 26 çocukta (%25.2) aynı zamanda darp-cebir izleri de görüldü, böylelikle cinsel istismarla birlikte fiziksel istismara da maruz kaldıkları belirlendi. Çocuk olguların 16’sının (% 15.5) hafif mental retarde oldukları belirlendi. 7’si erkek (%43.8), 9’u (%56.2) kadın olan mental retarde çocukların yaş ortalaması 16.25 + 2.543 olarak hesaplandı ve en küçüğünün 11, en büyüğünün ise 18 yaşında olduğu belirlendi. Sadece bir mental retarde çocukta travma sonrası stres bozukluğu tespit edildi. Mental retarde çocukların 6’sında (%37.5) fiziksel istismar da tespit edildi. Mental retarde çocukların tamamının yabancılar tarafından istismar edildiği tespit edildi.

Cinsel istismarlarda çok çeşitli etmenler söz konusu olsa da istismara uğrayanlar arasında mental retardasyonlu çocuk olguların da önemli bir yer tuttuğu, seksüel saldırılara karşı bu olguların daha korumasız kaldığı, bu olgulara yönelik seçici ve spesifik eğitim programları ile tıbbi ve sosyal olarak destek olunması gerektiği sonucuna varıldı.