ÖZET
Amaç:
Bu makalenin amacı, diş gelişimini değerlendirerek diş yaşı hesaplamakta kullanılan Demirjian metodunun güvenilirliğini, kullanılabilirliğini farklı ülke verilerinden yararlanarak tartışmaktır.
Gereç ve Yöntem:
Farklı ülkelerde veya aynı ülkenin farklı bölgelerinde 7-11 yaş aralığında, Demirjian metoduyla diş yaşı tayini yapılmış 22 çalışmanın verileri irdelendi. Çalışmalarda içerilme ölçütü; sağlıklı çocuklar üzerinde yapılmış olması, panoramik film kullanılması, sol alt mandibuler yedi dişin incelenmiş olması olarak belirlendi. 7-11 yaş arasındaki kız ve erkek çocuklara ait veriler, kronolojik yaş ile Demirjian metoduyla belirlenen diş yaşlarına ilişkin veriler tablo halinde düzenlenerek diş yaşı ile kronolojik yaş arasındaki farklılıklar değerlendirildi. Veri analizinde faktöriyel düzende varyans analizi ardından çoklu karşılaştırmalar için Bonferroni testi kullanıldı. Birinci tip hata 0,05 te sabit tutuldu (α=0,05).
Bulgular:
Değerlendirmeler sonucunda, Demirjian metoduyla belirlenen diş yaşı ile kronolojik yaş açısından hem toplumdan topluma hem de aynı toplumum farklı bölgelerinde yaşayan çocuklar arasında fark olduğu belirlendi. Hollanda, Türkiye, Sudan, Çin, Sırbistan, İtalya, Pakistan, Yeni Zelanda, Bosna Hersek, Malezya ve Hindistan’dan alınan örneklerde Demirjian yönteminin kullanılabilirliği açısından negatif veya pozitif farklar tespit edildi. Romanya, İran, Hindistan’da yaşayan Belçikalı çocuklar ile incelenen diğer toplumlara ait sonuçlar arasındaki farkın ise anlamlı olmadığı saptandı.
Sonuç:
Çocuklarda büyüme ve gelişim; kalıtım, cinsiyet, hormonlar, beslenme, sosyo–kültürel ve çevresel etmenler, geçirilen hastalıklar gibi nedenlerle bireyden bireye ve toplumdan topluma farklılıklar gösterir. Dişlerin gelişimi de benzer faktörlerin etkisi altındadır ve bu nedenle Demirjian tarafından Fransız asıllı Kanadalı (French-Canadian) çocukların diş yaşını belirlemek amacıyla geliştirilen skorlama sistemi farklı toplumlara uygulandığında kronolojik yaş ile diş yaşı arasında önemli farklılıklar görülebilmektedir. Bu farklılığın giderilmesi için metodun, toplumsal özelliklere göre modifiye edilerek kullanılması gerekmektedir.