ÖZET
Amaç:
Toplum düzenini bozan davranışların suç olarak tanımlanması ve bu suçlara karşılık gelen cezalar sosyal bilimler açısından ilgi çekicidir. Suçlar için öngörülen cezalardan beklenen en önemli etkilerden bir tanesi de caydırıcılıktır. Mevcut çalışmada katılımcıların cezaların caydırıcılıklarına, soruşturma ve kovuşturma süreçlerine ilişkin algı ve tutumlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem:
Çalışma, araştırmacılar tarafından oluşturulan anket çalışmasının çevrimiçi uygulanması yolu ile, yaş aralığı 18-64 olan (yaş ortalaması 33,0±9,3) toplam 912 kişi ile gerçekleştirilmiştir.
Bulgular:
Çalışma neticesinde katılımcılar tarafından yakalanma olasılığının en yüksek olduğu düşünülen suç tipi insan öldürmedir (%63,8). Bir suçun ortaya çıkarılamamasında ise soruşturmanın etkin yapılmamasının etkili olduğunu belirten katılımcıların oranı %69’dur. Katılımcıların %25,1’i işlenen suçlara verilen cezalarının caydırıcılık açısından yeterli olduğunu düşünürken; etkin pişmanlığa bağlı cezalandırmada indirim yapılmasının caydırıcılık etkisini azalttığını düşünen katılımcıların oranı %67,4 ve iyi hal indiriminin suç işlemedeki caydırıcılık etkisini azalttığını düşünen katılımcıların oranı ise %70,8’dir. Katılımcıların %13,4’ü “yakalanmayacağımı bilseydim bir suç işlerdim” derken bir kişinin işlediği suçtan dolayı yakalanma olasılığının yüksek olduğunu düşünen katılımcıların oranı %55,9’dur.
Sonuç:
Çalışmadan elde edilen veriler doğrultusunda suç oranlarının azaltılması veya suçun engellenmesi için suç işleyen kişinin hiçbir şekilde verilecek cezadan kaçamayacağı, kısa sürede cezalandırılacağı ve verilen cezaların suç ile orantılı olduğu algısının geliştirilmesi gerektiği düşünülmektedir.