Aydın İlinde 2018-2022 Yılları Arasında Çocuk İzlem Merkezine Başvuran Cinsel İstismar Olgularının Adli Tıp Açısından Değerlendirilmesi: Bir Retrospektif Tanımlayıcı Araştırma
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Özgün Araştırma
P: -

Aydın İlinde 2018-2022 Yılları Arasında Çocuk İzlem Merkezine Başvuran Cinsel İstismar Olgularının Adli Tıp Açısından Değerlendirilmesi: Bir Retrospektif Tanımlayıcı Araştırma

1. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı, Aydın, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 04.05.2024
Kabul Tarihi: 07.09.2024
Online Tarih: 17.10.2024
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZ

Amaç: Çocuk cinsel istismarı; bir çocuğun tam olarak anlamadığı ve bilgilendirilmiş rıza gösteremediği veya çocuğun gelişimsel olarak hazır olmadığı veya toplumun yasalarını veya sosyal tabularını ihlal eden cinsel faaliyetlere dahil edilmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu durum; mağdurların fiziksel ve zihinsel sağlığı üzerinde yaşam boyu olumsuz etkiler yaratan, tespit edilmesi zor, küresel ölçekte büyük bir sorundur. Bu çalışmada; Aydın Çocuk İzlem Merkezi’ne başvuran cinsel istismar mağduru çocukların değerlendirilmesi ve elde edilen veriler ile sorunun çözümüne katkı sunmak amaçlanmaktadır.

Yöntem: Retrospektif ve tanımlayıcı bir çalışma olarak tasarlanan bu çalışmaya, 01.08.2018 ve 01.08.2022 tarihleri arasında Aydın Çocuk İzlem Merkezi’ne cinsel istismar iddiası ile sevk edilmiş, görüşmesi ve muayenesi tamamlanmış olgular dahil edilmiştir. Anamnezinde istismar beyanında bulunmayan veya anamnezleri eksik olan olgular çalışma dışı bırakılmıştır.

Bulgular: İstismar iddiasında bulunan ve değerlendirilmeye alınan 762 çocuğun değerlendirilmesinde; %84’ünün (n=640) kız çocuğu ve %16’sının (n=122) erkek çocuğu olduğu ve olguların yaş ortalamasının 12,5±3,4 olduğu görülmektedir. Mağdur çocukların en çok çekirdek ailelerden (%51) başvurduğu, olay yerinin en çok ilçe merkezleri olduğu (%51,8) tespit edilmiştir. İstismar şüphelilerinin neredeyse tamamının erkek (%98,4) ve tek kişi (%89,9) olduğu ve yaş ortalamalarının ise 27,1 olduğu saptanmıştır. Kız çocuklarının en çok erkek arkadaş (%13), erkek çocuklarının ise en çok akran ve arkadaş (%35,2) istismarına maruz kaldıkları tespit edilmiştir. Kız çocuklarının erkek çocuklarına göre anlamlı derecede fazla aile içi istismara maruz kaldıkları görülmektedir. İstismar olaylarının en çok ebeveynler ile paylaşıldığı (%43,6), aile içi istismar olaylarının (%50,7), aile dışı istismar olaylarına göre (%34,1) daha fazla tekrarlama eğiliminde olduğu, yıllar geçtikçe başvuru sayısının arttığı tespit edilmiştir. Aile içi istismar olaylarının aile dışı istismar olaylarına göre daha geç bildirildiği görülmektedir. Mağdurların en çok %43,2’sinin interfemoral ilişki veya sürtünme tariflediği, değerlendirilen olguların %37’sinin muayenesinin yapıldığı, %4,2’sinin gebelik nedeni ile muayenesine gerek duyulmadığı, yapılan vajinal muayenede en çok (%60) 10 günden eski yırtık, anal muayenede ise en çok (%75,2) bulgu olmadığı saptandı.

Sonuç: Çalışmamızda şüphelilerin büyük kısmının tanıdıklar olduğu görülmektedir. Özellikle aile içi istismar olaylarının birden fazla defa tekrarlandığı ve olay ile başvuru arasındaki geçen sürenin diğer şüphelilere göre daha uzun olduğu tespit edilmiştir.