18-65 Yaş Aralığındaki Kişilerde Hukuki Ehliyetin Değerlendirilmesi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Araştırma Makalesi
P: 100-105
Ağustos 2018

18-65 Yaş Aralığındaki Kişilerde Hukuki Ehliyetin Değerlendirilmesi

The Bulletin of Legal Medicine 2018;23(2):100-105
1. Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı, Trabzon
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 09.06.2017
Kabul Tarihi: 26.09.2017
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Medeni hukuk, çağdaş toplumlarda kişilere belirli hak ve ehliyetler tanımlamıştır. Fiil ehliyeti kişilerin haklarını kullanmasını, sorumluluklar edinebilmesini gerektiren hak ve ödevleri kapsamaktadır. Kişilerin çeşitli sebeplerle fiil ehliyetine sahip olmaması durumlarında hukuk sistemi uzman tıbbi bilirkişilerden görüş almaktadır. Çalışmamızda 18-65 yaş aralığındaki kişilerin hukuki ehliyetin değerlendirilmesi ve literatüre katkıda bulunmak amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem:

01/01/2015 –31/12/2016 tarihleri arasında Adli Tıp Anabilim Dalı’na hukuki ehliyetin değerlendirilmesi için gönderilen hastalardan 18-65 yaş arasında kalanlara düzenlenen adli raporlar geriye dönük olarak incelendi.

Bulgular:

İncelenen 108 olgunun yaşları 18-64 arasında değişmekteydi. Alınan anamnez, incelenen tıbbi evrak, yapılan tetkikler, testler ve ruhsal durum muayenesi neticesinde şahıslardan 56’sının (%51,9) TMK 405. madde kapsamında kısıtlanmasının, 3’ünün (%2,8) TMK 408. madde kapsamında isteği doğrultusunda kısıtlanabileceği, 11’inin (%10,2) TMK 406. madde kapsamında savurganlığı, kötü yaşam tarzı ve malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini ya da ailesini darlık veya yoksunluğa düşürme tehlikesinin belirlenmesi durumunda vesayet altına alınabileceği, 4’üne (%3,7) yasal danışman atanmasının uygun olacağı belirtilmiş olup, 34 (%31,5) kişi hakkında da vesayet altına alınmasını gerektirir bir halinin olmadığı kararı verildi.

Sonuç:

Bu çalışmada, hukuki ehliyet açısından değerlendirilen 18-65 yaş aralığındaki kişilerde en sık mental retardasyon saptanmış olup bu durumun geriatrik popülasyondan farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Ayrıca elde edilen bulgular geriatrik olmayan yaş gruplarında hukuki ehliyetin değerlendirilmesinde özel bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini göstermektedir.