ÖZET
2004 yılında yeniden düzenlenen Ceza Muhakemesi Kanunu, bilirkişilikle ilgili yeni düzenlemeler getirmiştir. Düzenlemelerden birisi de adli otopsilerde resmi bilirkişi yanında davacı veya davalının avukatı tarafından getirilen hekimin de otopside hazır bulunabileceği konusudur. Ancak getirilecek hekimin nasıl bir sorumluluğunun olduğu ve süreçteki rolü yasal düzenlemelerde ayrıntılı olarak yeralmamaktadır.
Çalışmamızda, kolluk birimleri tarafından alıkonulan ve tutuklanarak götürüldüğü cezaevinde işkence ve kötü muamele sonucu öldüğü iddia edilen 29 yaşında bir erkek olgu ile öğrenci olayları sırasında kolluk görevlilerinin ateşli silahla yaralaması sonucu hastanede tedavi edilirken öldüğü iddia edilen 21 yaşındaki erkek olgunun adli otopsilerinde resmi bilirkişi ve ailenin talebi üzerine avukatlar tarafından davet edilen adli tıp uzmanlarının yaşadıkları süreçle ilgili deneyimlerinin paylaşılması amaçlandı.
Bu amaçla, İzmir ve İstanbul ilinde yapılan adli otopsilere katılan adli tıp uzmanlarının, görev teklif ve kabul aşamasından başlayarak hukukçular ve ölenlerin avukatlarıyla yaşanan süreç, otopsi öncesi, otopsi sırasında ve sonrasında otopside bulunan resmi ve diğer hekimlerin yaşadıkları paylaşılarak raporlandırma süreçleri tartışıldı.