2005-2009 YILLARI ARASINDA VAN AİLE MAHKEMESİ’NDE GÖRÜLEN BOŞANMA DAVALARINDA KADINA YÖNELİK ŞİDDET OLGULARININ İNCELENMESİ
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Araştırma Makalesi
P: 21-26
Nisan 2010

2005-2009 YILLARI ARASINDA VAN AİLE MAHKEMESİ’NDE GÖRÜLEN BOŞANMA DAVALARINDA KADINA YÖNELİK ŞİDDET OLGULARININ İNCELENMESİ

The Bulletin of Legal Medicine 2010;15(1):21-26
1. Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı
2. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
3. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı
4. Van İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 27.05.2009
Kabul Tarihi: 12.01.2011
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Kadına yönelik şiddet kadınların fiziksel, duygusal sağlıkları ve sosyal statüleri üzerindeki olumsuz etkileri ile önemli bir halk sağlığı sorunu olduğu gibi adli ve insan hakları ile ilgili boyutları ile de bir adli tıp sorunudur. Bu çalışmada, Van ilinde 2005- 2009 döneminde boşanma davalarında eş şiddeti olgularının saptanması ve özelliklerinin tanımlanması amaçlanmıştır.

Van Aile Mahkemesi’nde 2005-2009 döneminde sonuçlanmış boşanma davalarını incelemek üzere mahkeme arşivindeki dava dosyaları ve dava kayıt defterlerindeki bilgiler taranarak, içeriğinde şiddet unsurunun yer aldığı 193 dosya incelenmiş ve boşanma davalarından koruma kararı ile sonuçlananlar tespit edilmiştir. 193 dosya içinde, kadınların ortalama yaşı 31,39 (±8,46), ailenin çocuk sayısı 2,07 (±1,82), resmi nikahlı olarak evlilik süresi 9,27 yıl (±8,36 yıl) olarak tespit edildi. Şiddet unsuru yer alan dosyalarda adli / tıbbi raporların bulunma oranının ortalama %19,2 olduğu, tüm boşanma dosyalarında 4320 sayılı yasa gereği koruma kararı alınma oranının ise her yıl düzenli olarak arttığı ve ortalama %15,5 olduğu saptandı.

Boşanma davalarında ve her türlü aile içi şiddet olgusunda mahkeme kayıtlarının ve tıbbi raporlama işlemlerinin standardize edilmesi gereklidir. 4320 sayılı yasanın etkin kullanılması için, hakim, savcı ve avukatların bilgilendirilmelerine yönelik çalışmalar ve mahkemeler, sosyal hizmet örgütlenmesi, adli tıp birimleri ve hastane acil birimleri arasında koordinasyonun iyileştirilmesi yararlı olacaktır.