ÖZET
Amaç
Bu çalışma yaşlılarda istismar ve ihmali, depresyonla ilişkisini ve istismar ve ihmal şüphesi olanlarda içgörüyü değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
Yöntem
Araştırmanın evrenini Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hastanesi polikliniklerine başvuran, okuma yazma bilen, konuşma ve anlama sorunu olmayan 307 yaşlı birey oluşturmuştur. Sosyodemografik özelliklere ilişkin soruların yanı sıra; veri toplama aracı olarak Yesavage Geriatrik Depresyon ölçeği, Yaşlı İstismarı Şüphe indeksi ve hastaların bireysel istismar-ihmal konusundaki öz farkındalığına ilişkin sorular kullanıldı.
Bulgular
İlkokul mezunlarında, aile üyeleri veya bakıcılarıyla birlikte yaşayanlarda ve kronik hastalığı olanlarda depresyon görülme olasılığı daha yüksekti. İlkokul mezunlarında, aile bireyleri veya bakıcılarıyla birlikte yaşayanlarda, kendine ait geliri olmayanlarda, kronik hastalığı olanlarda ve psikiyatrik ilaç kullananlarda istismar şüphesi daha fazlaydı. İstismar şüphesi olan olguların %58,8’i istismara uğramadığını düşünüyordu (her biri için p<0,05). İstismar şüphesi olan olgular ile depresyon şüphesi olan olgular arasındaki ilişki incelendiğinde aralarında istatistiksel olarak orta düzeyde pozitif korelasyon (r=0,529, p<0,001) bulunmuştur.
Sonuç
Çalışmamızda istismar şüphesi olan olguların oranının düşük olması, yaşlıların istismar ve ihmal konusunda bilgilendirilmesinin, hangi davranışların istismar ve ihmal olarak değerlendirilmesi gerektiğinin öğretilmesinin önemini
ÖZ
Amaç
Bu çalışma yaşlılarda istismar ve ihmali, depresyonla ilişkisini, istismar ve ihmal şüphesi olanlarda içgörüyü değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
Yöntem
Araştırmanın evrenini Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hastanesi polikliniklerine başvuran, okuma yazma bilen, konuşma ve anlama sorunu olmayan 307 yaşlı birey oluşturmuştur. Sosyodemografik özelliklere ilişkin soruların yanı sıra; veri toplama aracı olarak Yesavage Geriatrik Depresyon ölçeği, Yaşlı İstismarı Şüphe indeksi ve hastaların bireysel istismar ve ihmal konusundaki öz farkındalığına ilişkin sorular kullanıldı.
Bulgular
İlkokul mezunlarında, aile üyeleri veya bakıcılarıyla birlikte yaşayanlarda ve kronik hastalığı olanlarda depresyon görülme olasılığı daha yüksekti. İlkokul mezunlarında, aile bireyleri veya bakıcılarıyla birlikte yaşayanlarda, kendine ait geliri olmayanlarda, kronik hastalığı olanlarda ve psikiyatrik ilaç kullananlarda istismar şüphesi daha fazlaydı. İstismar şüphesi olan olguların %58,8’i istismara uğramadığını düşünüyordu (her biri için p<0,05). İstismar şüphesi olan olgular ile depresyon şüphesi olan olgular arasındaki ilişki incelendiğinde aralarında istatistiksel olarak orta düzeyde pozitif korelasyon (r=0,529, p<0,001) bulunmuştur.
Sonuç
Çalışmamızda istismar şüphesi olan olguların oranının düşük olması, yaşlıların istismar ve ihmal konusunda bilgilendirilmesinin, hangi davranışların istismar ve ihmal olarak değerlendirilmesi gerektiğinin öğretilmesinin önemini göstermektedir. İstismar ve ihmale uğradığının bilincinde olan yaşlılar, yardım arama konusunda daha istekli ve cesur olacaklardır.