ÖZET
Ülkemizde bazı özel laboratuvar incelemeleri dışında, adli olguların çoğuna yönelik yaklaşım ve değerlendirmeler sağlık ocaklarında çalışan hekimlerce yapılmaktadır. Adli tahkikata esas olacak otopsi işlemi de yine Ceza Muhakemeleri Usul Yasasının 79.maddesi gereği pratisyen hekimlere yaptırılabilmektedir. Oysa gelişmiş batılı toplumlarda, örneğin otopsilerin, bu işin uzmanlarının dışında bir hekim tarafından yapılması yasal yönden suç oluşturmaktadır.
Disiplinlerarası çalışmayı gerektiren adli bilimler çok geniş bir bilimsel yelpazeyi oluşturmaktadır. Bilirkişiliklerde bazen sadece Adli Tıp uzmanı, Patolog ya da Psikiyatrist olmak yeterli olmamakta, çeşitli bilim dallarındaki uzmanların ortak görüşleri gerekebilmektedir.
Adli olgu etiketi alan olgularda hasta haklarının, ölümlü olgularda ölenin haklarının ya da bireyin ölümünde rol oynadığı ileri sürülenlerin haklarının etik ilkeler gözöniınde bulundurularak değerlendirilmesinin ve bu değerlendirmelerde bir pratisyen hekimin görevlendirilmesinin yaratacağı hukuki sorunlar ile etik çatışmaların ülkemizde de irdelenmesi gerektiği kanısındayız.
Konu kapsamı etik ilkeler ışığında, bu konudaki önceki çalışmalar gözönüne alınarak tartışılacaktır.