TÜRKİYE’DE HEKİMLERİN İHBAR YÜKÜMLÜLÜĞÜ İLE İLGİLİ ETİK SORUNLAR
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Araştırma Makalesi
P: 12-15
Nisan 1999

TÜRKİYE’DE HEKİMLERİN İHBAR YÜKÜMLÜLÜĞÜ İLE İLGİLİ ETİK SORUNLAR

The Bulletin of Legal Medicine 1999;4(1):12-15
1. Doç. Dr., Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı
2. Uzm. Dr., Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı
3. Prof. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 01.09.1998
Kabul Tarihi: 12.01.2000
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Hekimlerin ihbar yükümlülüğü ile ilgili düzenlemelerin yer aldığı Türk Ceza Kanununun 530. Maddesi; sağlık çalışanlarına, muayene ettikleri hastada, onun aleyhine bir eylem bulgusu saptadıklarında, hasta hakkında takibata yol açmayacaksa, hastanın onayı alınmaksızın adli makamlara bildirim zorunluluğu getirmiştir.

Burada önemli sorunlardan biri; hekimin, eylemin kişi aleyhine olup olmadığına ve hastanın bildirim sonunda takibata uğrayıp uğramayacağına, nasıl bir değerlendirme ve hekimlik öğretisi ile karar vereceğidir. Yasada getirilen ihbar yükümlüğü, suçun ve suçlunun soruşturulması ile zarar görenin korunması amacını taşıyor gibi görünmektedir. Ancak hastanın onayı alınmaksızın, hatta itirazına rağmen bildirim zorunluluğu; yararlı olma, zarar vermeme, gizlilik ve hasta özerkliğine saygıyı gerektiren etik ilkelerle çelişmektedir.

Hekimlere ihbar yükümlülüğü getiren bu kanun (TCK 530) maddesinin, özel durumlarda (işkence, aile içi şiddet), kişilerin onayı alınarak bildirim yükümlülüğü getirmesi yönünde değiştirilmesinin tartışılması gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler:
İhbar yükümlülüğü (TCK 530), Meslek sırrı (TCK 198), Hasta hakları. Tedavi hakkı, Adli Tıp