ÖZET
Amaç: Bu araştırma, CSI ve benzeri dizilerin adalet sistemi çalışanlarının tutum ve davranışları ile toplum üzerindeki etkisinin değerlendirilmesini amaçlamaktadır. Bu bağlamda araştırmada bir suçun faili olabilecek kişilere CSI ve benzeri dizilerin ne denli yol gösterici olduğu, adalet mekanizmasının farklı alanlarında çalışanların mesleklerini icra etmeleri sırasında toplumun beklentilerinin ne yönde değiştiği ve bu yapımların adli bilimler konusunda gerçekçi bir tutum sergileyip sergilemedikleri hakkındaki sorulara yanıt aranmıştır.
Gereç ve Yöntem:
Araştırma, 2011-2012 yıllarında İstanbul’da, adli mekanizmanın çeşitli alanlarında hizmet veren polis, adli bilim/tıp uzmanı, serbest avukat, Ceza Mahkemeleri’nde görevli hakim ve Cumhuriyet Savcısı’ndan oluşan toplam 266 kişiyi kapsayan bir anket çalışması ile gerçekleştirilmiştir. Anket sonucunda elde edilen veriler SPSS (Versiyon 20.0) kullanılarak analiz edilmiş ve değerlendirilmiştir.
Bulgular:
Araştırmanın bazı önemli sonuçlarına göre; her 2 adli mekanizma çalışanından 1’i CSI dizilerini takip etmektedir. Her 10 katılımcıdan yalnızca 3’ü bu dizilerin mesleki uygulamalarını olumlu etkilediğini düşünürken, anketimizi yanıtlayanların yarısından fazlası söz konusu programların suçlu davranışını değiştirdiğini ve eğitimli failler yarattığı fikrine destek vermişlerdir. Her 2 katılımcıdan 1’i bu dizilerin etkisiyle şüpheli ve sanıkların olay yerinde daha az delil bıraktıklarını düşünmektedir.
Sonuç:
Suçun aydınlatılmasına yönelik adli bilimsel yöntem ve tekniklerin ekranlarda gerçek dışı bir şekilde izleyiciyle buluşmasının, toplumun adalet mekanizmasından beklentilerini değiştirdiği görülmektedir. Bu bağlamda adalet sistemiyle ilk kez karşı karşıya gelen bir vatandaşın soruşturma ve kovuşturma sürecine dair yanlış algılara sahip olabileceği düşünülmektedir.