ÖZET
Bu çalışmada kliniğimize başvuran nazal fraktür olgularının değerlendirilmesi ve nazal fraktürlerde güncel adli tıbbi yaklaşımın sunulması amaçlanmıştır. Bu amaçla Ocak 2009-Ocak 2010 tarihleri arasında kliniğimize maksillofasyal fraktür ile başvuran olgulardan nazal fraktür tanısı alan ve tedavi edilen hastalar geriye dönük olarak değerlendirilmiştir.Çalışmamızda toplam 580 olgu saptandı. Nazal fraktür sıklığı tüm maksillofasyal kırıklar arasında %84,9’ du (n:580/683). Ortalama başvuru yaşı 28,4 idi (8 ay-84 yaş). Olguların 479’ u (%82,6) erkek iken 101’i (%17,4) kadındı. En sık rastlanan 3 neden etkili eylem (n:216, %37,2), düşme (n:122, %21) ve araç içi trafik kazası (n:34, %5,9) idi. Fraktürlerin 41’ i (%7,1) açık kırıkken, 539’ı (%92,9) kapalı fraktürlerdi. Kapalı fraktürler arasında 205 (%35,3) hastada deplase nazal fraktür saptanırken deplase olmayan nazal fraktür sayısı 334 (%57,6) idi. Nazal fraktürler maksillofasyal travmalar içinde sık rastlanılır ve erken dönem komplikasyonlar dışında uzun dönemde burun yapısında değişikliğe neden olabilir. Etyoloji sıklıkla etkili eylem, trafik veya iş kazası gibi nedenler olduğundan tüm olguların kayıt altına alınması ve bu olgularda güncel adli tıbbi yaklaşımın bilinmesi önemlidir.