ÖZET
Myokardiyal kalsifikasyon (myokardiyal kalsinozis) literatürde nadir görülen bir durumdur. Metastatik veya distrofik kalsifikasyon olmak üzere iki tipte görülebilir. Kronik böbrek yetmezliği, hemodiyaliz, sekonder hiperparatiroidizm, hiperkalsemi gibi kanın kalsiyum seviyelerinin yüksek olduğu olgular rmetastatik kalsifikasyon ile ilişkilidir. Distrofik kalsifikasyonda ise; normal kan kalsiyum seviyeleri, normal böbrek fonksiyonları, normal koroner arterler görülür. Myokardiyal kalsifikasyon sonucu konjestif kalp yetmezliği, fatal aritmiler, kalp kapak disfonksiyonları, myokardiyal infarktlar görülebilir. Olgu: 35 yaşında Suriyeli erkek. Suriye'deki iç savaşta bombalama sonucu yaralanmış, yaklaşık iki ay çeşitli hastanelerde tedavi görmüş ve zamanla böbrek yetmezliği gelişerek ölmüştür. Adli vaka kapsamında değerlendirilerek otopsi kararı alınmıştır. Otopside; makroskopik olarak geçirilmiş operasyonlara bağlı skar dokuları, iç muayenede her iki böbrek lojunda abseleşme olduğu görülmüştür. Histopatolojik incelemede; akciğerlerde taze lobüler pnömoni, atelektazi-ödem, böbrek lojuna uyan bölgeden alınan örneklerde kanama, aktif kronik iltihap, iltihabi eksuda, abse ve abse çeperi ile uyumlu yapı izlenmiş, koroner arterde özellik izlenmezken myokard dokusunda daha fazla olmak üzere perikard ve myokard dokusunda yaygın kalsifikasyon saptanmıştır.
Böbrek yetmezliğine bağlı kann kalsiyum yüksekliği sonucu gelişen myokardiyal kalsinozis olarak değerlendirilmiştir. Bu kalsifikasyonlar genellikle tüm vücutta görülebilmekle birlikte; genel olarak, damarlar, böbrekler, akciğerler, mide mukozasının intertisyel dokularını tutmaktadır. Perikard ve myokard dokusunda oldukça nadir görüldüğünden, olgu ilginç bulunarak sunulmuştur.