ÖZET
Bu çalışmada, künt göz travması nedeniyle başvuran olguların ultrasonik pakimetri ile santral kornea kalınlık değişimleri değerlendirilerek adli raporlandırma sürecinin belirlenmesi amaçlandı.
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nda, 2004-2007 tarihleri arasında savcılık kanalıyla gönderilen vakalardan künt göz travmalı 76 olgunun, göz muayenelerine ek olarak ultrasonografik pakimetriyle santral korneal kalınlık (SKK) değerleri ölçüldü. Olgular travmanın oluş zamanı ile muayene zamanı arasında geçen süre dikkate alınarak iki gruba ayrıldı. Birinci grup travma ile travmadan en fazla 3 ay geçen olguları, ikinci grup ise 3 aydan sonra muayeneye gelen olguları kapsamaktaydı. Tüm olguların sağlam gözleri de kontrol grubu alınarak irdelendi. Olguların cinsiyet, yaş, travma nedeni gibi tanımlayıcı istatistiklerin yanı sıra, değişkenler için ortalama ve standart sapma hesaplandı. Hesaplamalar ve testler SPSS 13.0 programı kullanılarak yapıldı. Oluşturulan grupların sağlam ve travmalı gözlerinin SKK değerleri ortalamalarının önemli derecede farklılık gösterip göstermediğinin belirlenmesi maksadıyla t testi uygulandı. P değeri < 0.05 olan değerler istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
Çalışma kapsamına alınan 76 olgunun 47’si erkek, 29’u kadın olup yaş ortalaması 34.8 (16-56 yıl) idi. Travmaların %59.2’si darp, %18.4’ü trafik kazası ile, %13.2’si iş kazası ve %9.2’si çarpma-düşme nedeniyle meydana gelmişti. 30 olgudan oluşan grup I’de travmaya maruz kalmayan gözlerin ortalama SKK değeri 545.2± 10.18 g iken, travmaya maruz kalan gözle- rin ortalama SKK değeri 565.9+22.4 g (p<0.05); 46 olgudan oluşan grup Il’de SKK değerleri sırasıyla 541.3 ± 14.21 g ve 545.1 + 12.56 g (p>0.05) olarak saptandı.
Künt göz travmalı adli olgularda, özellikle ilk üç ayda başvuran grup I’deki travmalı gözlerin SKK değerleri, sağlam gözle-rinkilerden daha yüksek olarak tespit edildi. Duyu veya organların işlevlerinin zayıflaması veya yitirilmesi yönünden değerlendirilen bu olgularda, adli raporlandırmanın iyileşme süreci sonrasında yapılması gerektiği için, travmadan en az 3 ay sonra muayene edilmesinin daha uygun olacağı kanısına varıldı.