ÖZET
Kişilerarası şiddet ile ilişkili olarak kesici-delici alet yaraları halen dünyanın pek çok ülkesinde başlıca problemlerden biri olarak kabul edilmesine rağmen, Türkiye'de sıklığı henüz belirlenmemiştir. Bu çalışmanın amaçları; kesici-delici alet yaralanmaları ile ilişkili saldırıların, mağdur ve faillerin analizini yapmak; daha önce yayımlanmış veriler ile karşılaştırmak ve Türkiye için uygun önlemleri tanımlamaktır ve bu amaçla 238 kesici- delici alet saldırısı olgusu, 2002 ve 2012 arasında Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Polikliniği'nde değerlendirilmiştir. Mağdurların ve saldırganların çoğu erkekti (%94.5; %96.5)ve 20-39 yaş aralığında idi (%60.1; %67.3). Kesici-delici alet yaralarının büyük bölümü bıçak ve çakılar ile oluşturulmuştu (%81). Saldırılar çoğunlukla caddelerde (%40.3) ve halka açık alanlarda (%36.2) ve gece saatlerinde (% 31 .1) meydana gelmişti. Yaralanmaların çoğu yumuşak doku yaralanmaları (%73.8) idi ve genellikle intratorasik organlar ve/veya damarlar (%40.8) etkilenmişti. Mağdurların %37,4'ü yaşamsal tehlikeye, %21'i çeşitli sekellere maruz kalmıştı. Suç önleme çabaları bağlamında, kesici-delici alet ile saldırıların gerçek çözümünde; eğitsel, sosyo-kültürel ve ekonomik çabaların yanı sıra; bıçak taşımaya karşı mevzuatın yürürlüğe konulması ve özellikle geceleri olmak üzere sokaklarda ve kamuya açık yerlerde polis denetimlerinin arttırılması önem taşımaktadır.