ÖZET
Her yıl yüzlerce mülteci kendilerine daha iyi yaşam şartları bulacaklarına inandıkları Avrupa Birliği ülkelerine gemilerle ulaşmaya çalışırken Akdeniz ve Ege Denizi’nde boğularak ölmektedir. Gemi kazası gibi, toplu ölümlerin yaşandığı olaylarda otopsi çalışmaları ve kimliklendirme büyük önem taşımaktadır. Çalışmada bu tip toplu ölümlerin yaşandığı kazalarda otopsi ve kimliklendirme üzerine yaşanılan zorluklara dikkat çekilmesi amaçlandı.
Eylül 2005 tarihinde Kıbrıs açıklarında mülteci taşıyan bir teknede meydana gelen kazada öldükleri bildirilen olguların otopsileri ve kimlik tespitlerine yönelik yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlar değerlendirildi. Gazimağusa ve Lefkoşa Devlet Hastaneleri’nde otopsileri yapılan yedi erkek olguya ait her türlü kişisel eşya (kıyafetler, takı ve aksesuarlar, kültürel ve dinsel objeler vb.) ayrıntılı olarak not edildi. Tüm olgulardan; histolojik, toksikolojik ve biyolojik incelemeler yapılmak üzere gerekli organ ve doku parçaları alındı.
Olguların kimliklendirilmesi esnasında suda uzun süre kalmaya bağlı değişimler nedeniyle zorluklarla karşılaşıldı. Ayrıca kazadan sağ olarak kurtulan yabancı uyruklu tanıkların lisan farklılıkları ve mülteci olmalarından kaynaklanabilecek doğru öykü alınmamış olma olasılıkları da değerlendirmeyi güçleştirdi. Bu tür toplu ölümlerde; kimliklendirme ve yaşanılacak sorunlarla ilgili önlemler ile yerel imkânların da göz önüne alınacağı bir liste çıkarılarak hazırlıkların önceden planlanması gerektiği kanaatine varıldı.