ÖZET
Amaç:
Denetimli serbestlik (DS), kişinin işlediği bir suç sebebiyle tutuklanması ya da mahkemece hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi sonucunda cezaevine girmesi yerine, cezasını toplum içerisinde gözetim ve denetim altında çekmesini ifade etmektedir. Buna göre DS uygulamasının bir çeşit infaz sistemi olduğu söylenebilir. Bu çalışmada DS yasası kapsamında hastanemize başvuran kişilerin sosyo-demografik özellikleri, DS uygulamalarının sonuçları ile olguların tedavi uyumlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem:
Çalışmaya 01.04-15.11.2013 tarihleri arasında haklarında DS kararı verilip Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi DS Birimi'ne başvuran 200 olgu dâhil edilmiştir. Bu olguların 13'ü cezaevinden, 187'si de toplumda yaşayan kişilerden oluşmaktadır. DS uygulaması en az bir kez psikiyatrik görüşme ve idrarda psikoaktif madde değerlendirmesi, üç haftalık ve altı haftalık programlar dâhilinde gerçekleştirilmiştir. Ruhsal değerlendirme için gönderilen olgular ise DS şubelerince belirlenen süre çerçevesinde aylık görüşmelerle takip edilmiştir.
Bulgular:
Bu çalışma sürecinde toplam 200 olgunun DS tedbirince başvurduğu saptanmıştır. Olguların ikisi kadın ve 198'i erkektir. Yaş ortalaması 32.5±9.8 (18-69) olarak saptanmıştır. Üç haftalık programı 46 (%23.0) olgunun, altı haftalık programı on olgunun (%5.0) tamamladığı, 25 olgunun (%12.5) ise tedaviye uyumsuzluk gösterdiği belirlenmiştir. Çalışmamızda 64 (%32.0) olgu, cezaevi yerine toplum içerisinde takip ve tedavisini tamamlamıştır.
Tartışma ve Sonuç:
DS yasası kapsamında hastaneye başvuranların sayısı her geçen gün gittikçe artmaktadır. Bununla birlikte, bu bireylere kendi yerleşim merkezlerinde daha kolay ulaşabilecekleri tedavi programlarını kullanabilme imkânlarının sağlanabilmesi adına DS tedavi programını uygulayabilecek asgari koşullara sahip hastanelerin sayıları artırılmadan ve gerekli alt yapıları oluşturulmadan söz konusu uygulamanın bazı sıkıntıları da beraberinde getireceği çok açıktır. Özellikle, tedavi kurallarına uyum sorunu yaşanması veya verilen raporla hastanın hapis cezası alabileceği gibi durumlarda hekimler ve diğer görevli personel öfkenin hedefi haline gelebilmektedir. Ülkemizde DS uygulamalarının standardizasyonu için ilgili düzenlemelerin yapılması, raporların tek hekim yerine sağlık kurulu tarafından verilmesi ve görev yapacak sağlık çalışanlarının eğitimi gereklidir.