Değerli Adli Bilimciler, Dergimizin ilk baskısının yapıldığı 1996 yılından 2006 yılı sonuna kadar 11 ciltten oluşan dizisini ara vermeden kesintisiz olarak yayınlanma başarısını gösteren Adli Tıp Bülteni Yayın Kurulu adına saygı ile selamlıyoruz. Dergimizin 12. cildinin ilk sayısı, yayın kurulundaki görev değişikliği ile elinize ulaşıyor. “Adli Tıp Bülteni”ni tüm olumsuz koşullara karşın, siz alana emek veren adli bilimcilerin de büyük desteği ile yayın hayatım başarı ile sürdürdü. Bu başarıda başta editörlerimiz sayın Prof. Dr. Serpil Salaçin ve sayın Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ile yayın kurulunda görev almış meslektaşlarımıza teşekkür ediyor ve desteklerinin artarak devam edeceğini ümit ediyoruz. Adli Tıp Bülteni, ilk editörü sayın Prof. Dr. Serpil Salaçin’in bültenin 1. sayısında belirttiği amaca uygun olarak, her geçen gün daha da güçlenerek yayın hayatını sürdürmektedir. Yayın akışında zaman zaman kesintiler olsa da, amacı doğrultusunda “alanındaki bilgi akışını sağlama ve bilimsel gelişmelerin önemli bir parçası olma özelliğini” Adli Tıp Uzmanları Derneği’nin resmi bilimsel yayın organı kimliği ile devam ettirmektedir. Hedefleri doğrultusunda uluslararası indekslerce taranan bir dergi olma yolunda ilk adımını atan dergimizin bu alandaki çalışmaları sayın Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı tarafından yürütülmektedir. Görevini genç meslektaşına devretmiş olsa da alanımızdaki uluslar arası deneyimi ile Adli Tıp Bülteni’ni çok farklı noktalara taşıyacağı inancındayım. Bu alanda yapacağı katkılardan dolayı sayın hocama biz kez daha teşekkür etmek istiyorum. Bundan böyle Adli Tıp Bülteni’ne yayınlanmak üzere gönderdiğiniz çalışmalarınızın değerlendirmesini daha hızlı yapabilmek ve baskı aşamasına getirmek amacı ile iletişimi elektronik ortamda yapmaya başladık. Bu amaçla [email protected] elektronik posta adresi üzerinden yazışmalarımızı başlattık. Sizlerin de katkısı ile yazıların değerlendirilme sürecinin hızlanacağına inanıyoruz. Ve, kahredici bir kayıp. Sayın Prof. Dr. Ali Yemişçigil’i kaybettik. 1992 yılında karşılaşmıştım ilk kez. Sık sık kongre ve sempozyumlarda bir araya gelmiştik sonrasında. En uzun mesailerimiz Meslekte Yeterlilik Kurulu toplantıları sırasında olmuştu hastalık onu tüketmeye çalışırken. İmrenerek izledim azmini inadına üretirken -“Sahici” akademisyen kimliği ile son ana kadar öğretirken -. Sevgili Ali Ağabey ile birlikte olmanın kısacık da olsa tadını çıkardım. Üzüntüm yakından tanıyıp öğrenme fırsatı bulamayanlar, ya da yanı başında olup bu fırsatı değerlendiremeyenler içindir. Kendi değerlerine sonuna kadar bağlı, hayata dair çok şey öğrendiğim Sayın Prof. Dr. Ali Yemişçigil’i saygı ile anıyorum.