ÖZET
Düşmeye bağlı yaralanmalar; acil servise başvurmalarda ve yaralanmalara bağlı ölümlerde önde gelen nedenlerden biridir. Düşmeler değişik şekillerde sınıflandırılmaktadır. Çalışmamızda, yüksek seviyeden (>5metre) ve alçak seviyeden (<5metre) düşme şeklinde olan sınıflandırma kullanıldı. Düz zemindeki düşmeler çalışmamıza dahil edilmedi.
Bu çalışmada Fırat Üniversitesi, Fırat Tıp Merkezine Ocak 2000-Aralık 2004 yılları arasında başvuran 779’u erkek, 439’u kadın, yaş ortalaması 22.2 + 22.9 (en küçük 1, en büyük 95 yaş) olan toplam 1218 düşme olgusu retrospektif olarak incelendi. Olguların, 927’si alçak, 213’ü yüksek, 78’i ise bilinmeyen bir seviyeden düşmüştür. Olgular; cinsiyet, yaş, yaş grupları, düşme seviyesi, basit tıbbi müdahale, yaşamsal tehlike, Glasgow Koma Skoru (GKS), yaralanan vücut bölgesi, mortalite oranı, aylara göre dağılımı açısından değerlendirildi. Yüksek ve alçak seviyeden düşme açısından cinsiyet ve yaş farkı tespit edilmedi (p=0.1). Yüksek seviyeden düşmelerde yaşamsal tehlikeye maruz kalma %37.6 iken, alçak seviyeden düşmelerde ise bu oranın %20.4 olduğu saptandı (p=0.0001). Benzer şekilde yüksek seviyeden düşmelerde GKS’nin, alçak seviyeden düşmelere göre daha düşük puanlarda olduğu belirlendi (p = 0.0001). Düşmelerin pediatrik yaş grubunda (%59.2) daha yüksek, erişkin (%32.7) ve yaşlılarda (%8.1) daha düşük olduğu tespit edildi.
Sonuç olarak; düşmeler mortalite ve morbidite riski taşıma- ları ve sağlık sistemine önemli bir yük getirmeleri açısından dikkate alınmalıdır. Pediatrik yaş grubunda sıklıkla görülmesinden dolayı; anne baba eğitimi, oyun esnasında çocuğun gözetlenmesi, pencere ve balkonlarda güvenliği sağlayacak önlemlerin alınması gerekmektedir.