ÖZET
Çocuk istismarı ve ihmali ciddi yaralanmalara ve ölümlere neden olan tıbbi, hukuki, sosyal yönleri olan önemli bir halk sağlığı sorunudur.
Çocuk istismarında değişik öyküler, çelişkili ifadeler ve her seferinde farklı sağlık kuruluşuna başvurma gibi nedenlerden dolayı tanı koymadgüçlükler olabileceğinden şüphe ile yaklaşımın önemli olduğu belirtilmektedir. Çocuk istismarı ve ihmalinden kuşkulandığımız olgularda tanılama ve belgeleme için görüntüleme yöntemlerinin kullanılması önemlidir. Bu çalışmada; çocuk istismarı olgularında tanı koyma ve belgeleme için uygun görüntüleme yöntemlerinin kullanılmasının önemi vurgulamak amaçlanmıştır. Kemik yapının değerlendirilmesi için tüm iskelet grafileri, iç organ hasarlarının tespiti için bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve ultrasonografi tercih edilmelidir. Günümüzde çocuk istismarında tanı için nükleer tıp yöntemleri de kullanılmaya başlanmıştır. Çocuk istismarı olgularında nesnel tıbbi kanıtlarla doğru tanı konulması önemlidir. İstismara uğrayan çocuğun tanısının atlanması çocuğun istismar edildiği ortamda kalmasına neden olur. Bu durum çocuğun daha ağır sağlık sorunlarına ve hatta ölümüne yol açabilir. İstismarın olmadığı durumlarda yanlışlıkla istismar tanısı konması da gereksiz yere bireylerin suçlanmasına neden olacaktır. Her iki durumda da hekimlerin yasal ve etik sorumlulukları gündeme gelecektir. Çocuk istismarında objektif kanıtlarla doğru tanının konulması tedavinin yanında etik, ahlaki ve hukuki yükümlülükler yönünden de önemlidir.
Sonuç olarak; çocuk istismarının tanısının konması ve adli olayın aydınlatılmasında her türlü tıbbi olanak kullanılmalıdır. Çocuk istismarı tanısında iyi hekimlik uygulaması kapsamında rehberler ve iş akışları bulunmaktadır. Bu rehberler ve iş akışlarında da belirtildiği gibi istismarın tanısının konmasında görüntüleme yöntemlerinden yararlanılması ve diğer tüm edinilen bilgi ve bulgular gibi kayıt altına alınmasının önemli yararlar sağlayacağı unutulmamalıdır.