ÖZET
Amaç:
Bu çalışmada cinsel istismar sonucu gebe kalan çocukların uğradığı istismara ve gebeliklerine ilişkin özellikler ile ruhsal etkilenmenin boyutunun araştırılması amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem:
Çalışmada 6 yıllık sürede Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalına muayene edilerek rapor düzenlenmesi için gönderilen cinsel istismar sonucu gebe kalmış 18 yaş altındaki 111 çocuğa ait hasta dosyaları incelenmiştir.
Bulgular:
Çocuklarda ilk gebelik yaş ortalaması 14,51,3 (11-17) yıldır. Kurbanların %41,4'ünde tehdit, hile, kandırma veya zorlama ile istismarın gerçekleştiği ve %68,5'inde istismarın tekrarladığı, çocukların %13,5'inin aile üyelerinden birinin istismarı sonucu gebe kaldığı, gebe kalan çocukların yaklaşık yarısının doğum yaptığı, doğan çocukların ise yaklaşık yarısının annesinden ayrı kurum bakımında olduğu, 3 çocuğun da evlat edindirildiği belirlenmiştir. İstismar sonucu gebe kalan çocukların yarısında yaşadıkları olay nedeniyle ruhsal patoloji geliştiği; tehdit/kandırma, tekrarlayan istismar ve ensest varlığının ruhsal patoloji için risk faktörü olduğu saptanmıştır.
Sonuç:
İstismar mağduru gebe kalan çocuklar sadece beden ve ruh sağlığı açısından değil, eğitimi bırakmak, ekonomik bağımlı olmak gibi sosyal alanlarda da uzun süreli ve kalıcı etkilere maruz kalmaktadır. Bu nedenle, akut dönemde başvuran cinsel istismar mağdurlarında acil kontrasepsiyon uygulanarak bu olumsuz etkilerin önlenebileceği dikkate alınmalıdır. Akut dönemden sonra başvuran mağdurlarda ise gebelik olup olmadığı erken dönemde araştırılmalı, varolan gebelikler istem halinde uygun koşullarda sonlandırılmalıdır. Ayrıca bu çocuklar ruhsal patolojilerin rehabilitasyonu için de izleme alınmalıdır.