ÖZET
Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 87. Maddenin 3. fıkrasında burun kemiği kırıklarının (lineer, deplase ve küçük kopma kırığı) hayat fonksiyonlarına etkisi, ayrı bir kavram olarak yer almaktadır. Bu çalışmada; burun kemiği kırığı bulunan olgulara düzenlenen adli raporlar ve karşılaşılan adli tıbbi sorunların incelenmesi amaçlandı.
01 Ocak-31 Aralık 2012 tarihleri arasında, Elazığ Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nce düzenlenen 2896 adli rapordan, burun kemiği kırığı saptanan 178 olgu değerlendirme kapsamına alındı. Veriler uygun bilgisayar destekli paket programı kullanılarak değerlendirildi. Olgular; yaş, cinsiyet, oluş nedeni, burun kemiğinin tipi ve kırığın hayat fonksiyonlarına etkisi yönünden incelendi
Çalışma grubuna aldığımız 178 olgunun 24'ü (%13,48) kadın ve 154'ü (%86,51) erkek olup yaş ortalaması 34 ±7 olarak bulunmuştur. Burun kemiği kırığına neden olan olaylar incelendiğinde; öncelikli olarak darp 130 (%73.03), ikinci sırada 24 (%13.48) olgu ile trafik kazası, 18 (%10.11)'i düşme ve 6 (%3.37)'sının delici kesici alet yaralanması olduğu belirlendi.
Burun kemiği kırıklarının tipi incelendiğinde; lineer kırık 76 (%42.69), deplase kırık 66 (%37,07), parçalı kırık 28 (%15,73) ve 6 (%3,37) olguda küçük kopma kırığı tespit edildi.
Adli nitelik taşıyan burun yaralanmalarında, ağırlık derecesinin ve kırık tipinin belirlenmesi amacıyla nazal grafinin ve bilgisayarlı tomografinin incelenmesi uygun olacaktır. Adli raporda kırığın tipinin açıkça belirtilmesinin mükerrer yazışmaların ve adli süreçte gereksiz uzamaların önüne geçeceği görüşündeyiz.