ÖZET
Amaç:
Bu çalışmada, 2013 yılında trafik kazası sonucu yaralanarak Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Acil Servisine başvuran hastaların adli bildirim raporları retrospektif olarak incelenerek; yaş, cinsiyet, olayın oluş yeri, olay tipi, olay zamanı, yaralanmanın tipi ve lokalizasyonu gibi özelliklerinin yanı sıra hazırlanan bildirim raporlarının eksikliklerinin de değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem:
Tanımlayıcı nitelikteki bu araştırmanın örneklemini, Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Acil Servisinde 2013 yılında hazırlanan 2397 adli bildirim raporu oluşturmaktadır. Çalışma, bu raporların trafik kazalarına ait 553'ünün (%23,07) değerlendirmesini içermektedir.
Bulgular:
Çalışma kapsamına alınan 553 adli olgunun; %38,52'si kadın, %47,92'si erkek, %6,51'i kız çocuk ve %7,05'i erkek çocuktur. Yaş bilgisine ulaşılan 537 olgunun (%13,97)'si <18, (%51,96)'sı 18-40, (%24,58)'i 41-63, (%9,49)'u ise ≥ 64 yaş arasındaki bireylerden oluşmaktadır. Kazaların %67,81'i araç içi, %29.48'i araç dışı trafik kazasıdır. Lezyon bulgusu olan 407 olgudan 329'unda (%80.84) tek sistem yaralanması mevcuttur. Baş-boyun (n:123, %30.23) ve alt ekstremite (n: 101, %24,82) bölgelerine ait yaralanmalar ilk iki sırada yer almaktadır. Bu yaralanma lokalizasyonları nedeniyle de sıklıkla ortopedi ve beyin cerrahisi kliniklerinden konsültasyon istendiği verisi elde edilmiştir. Trafik kazası nedeniyle başvuran hastaların yaralanmalarının sadece %1,88'unda (n:10) yaşamsal tehlikenin olduğu belirlendi.
Sonuç:
Adli raporlardaki eksiklikler hak kayıplarına neden olabilir. Trafik kazalarında vatandaşların hakkının korunması, haksızlığın engellenmesi için adli raporların dikkatle düzenlenmesi gereklidir. Acil servis hekimleri adli olgulara yaklaşım konusunda eğitilmeli, adli tıp anabilim dallarından konsültasyon istemeli ve koordineli çalışmalıdırlar.