ÖZET
Psikiyatrik hastalar, ruhsal hastalığın meydana getirdiği olumsuz durumlar, psikotrop ilaçların etkisi ve bazen de mevcut hastalığın kliniği nedeniyle diğer hastalıkların atlanması sonucu genel popülasyona göre daha yüksek ölüm hızına sahiptir. Bu çalışmada, tanısı geç konulan künt kafa travması ve tanısı konamamış akut batın tablosu nedeniyle ölen, hastalık tanısındaki bu gecikme ve atlamada uzun süredir tedavi gördüğü şizofreni hastalığı tanısının rolü bulunduğu düşünülen iki olgunun sunularak, konuya dikkat çekilmesi amaçlanmıştır.
37 yaşında erkek olan birinci olgunun; durumunun kötüleşmesi üzerine, daha önce şizofreni tedavisi gördüğü ruh sağlığı hastanesine yatırıldığı, iletişim kurulamadığı, yürümekte zorlandığı için ikinci gün yere düştüğü, sağ kaşında sıyrık oluştuğu, konfüzyon tablosu geliştiği, 4. gün sevk edildiği hastanede akut subdural ve subaraknoidal kanama saptandığı, ameliyatı takiben 4. gün öldüğü belirlendi. Otopsisinde sağ ön fossada lineer kırık, subdural ve subaraknoidal kanama saptanarak, kişinin künt kafa travmasına bağlı beyin kanaması sonucu öldüğüne karar verildi.
35 yaşında erkek olan ikinci olgunun; 13 yıldır şizofreni tedavisi gördüğü, son bir haftadır evinde huzursuz bulunduğu, bulantı kusmasının olduğu, önce özel bir polikliniğe götürüldüğü, burada bir iğne yapılarak evine gönderildiği, ertesi gün giderek durumunun kötüleştiği, tekrar sağlık kuruluşuna götürülürken yolda öldüğü belirlendi. Yapılan otopsisinde kişinin mide perforasyonuna bağlı olarak gelişen peritonit sonucu öldüğü tespit edildi.
Yazıda, özellikle şikayetlerini dile getiremeyen ya da sağlıklı öykü veremeyen akıl hastalarında, gelişen klinik tabloların değerlendirilmesine titizlikle yaklaşılmasının, dikkatli bir siste-mik muayene ile gerekli konsültasyonların ve tetkiklerin yapılmasının gerekliliği vurgulandı.