Araştırma Makalesi

TÜRKİYE’DE HEKİMLERİN İHBAR YÜKÜMLÜLÜĞÜ İLE İLGİLİ ETİK SORUNLAR

10.17986/blm.199941343

  • Necmi ÇEKİN
  • Mete Korkut GÜLMEN
  • Ahmet HİLAL
  • Serpil SALAÇİN

Gönderim Tarihi: 01.09.1998 Kabul Tarihi: 12.01.2000 The Bulletin of Legal Medicine 1999;4(1):12-15

Hekimlerin ihbar yükümlülüğü ile ilgili düzenlemelerin yer aldığı Türk Ceza Kanununun 530. Maddesi; sağlık çalışanlarına, muayene ettikleri hastada, onun aleyhine bir eylem bulgusu saptadıklarında, hasta hakkında takibata yol açmayacaksa, hastanın onayı alınmaksızın adli makamlara bildirim zorunluluğu getirmiştir.

Burada önemli sorunlardan biri; hekimin, eylemin kişi aleyhine olup olmadığına ve hastanın bildirim sonunda takibata uğrayıp uğramayacağına, nasıl bir değerlendirme ve hekimlik öğretisi ile karar vereceğidir. Yasada getirilen ihbar yükümlüğü, suçun ve suçlunun soruşturulması ile zarar görenin korunması amacını taşıyor gibi görünmektedir. Ancak hastanın onayı alınmaksızın, hatta itirazına rağmen bildirim zorunluluğu; yararlı olma, zarar vermeme, gizlilik ve hasta özerkliğine saygıyı gerektiren etik ilkelerle çelişmektedir.

Hekimlere ihbar yükümlülüğü getiren bu kanun (TCK 530) maddesinin, özel durumlarda (işkence, aile içi şiddet), kişilerin onayı alınarak bildirim yükümlülüğü getirmesi yönünde değiştirilmesinin tartışılması gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: İhbar yükümlülüğü (TCK 530), Meslek sırrı (TCK 198), Hasta hakları. Tedavi hakkı, Adli Tıp